Yapbozun parçası İnsanoğlu bazen ne kadar donanımlı, ne kadar tecrübeli olsa bile bazen yapbozun bir parçası eksik kalabiliyor. Hayatta bazı şeyleri ne kadar okursak okuyalım, ne kadar araştırırsak araştıralım tam olarak benimseyemiyoruz. Kültür de aslında yapbozun en önemli ve kayıp olan bir parçası. Bir ağacın dallarından, köklerine inen şeydir aslında bir nevi, dallardan bir budandığında geriye izlenmesi zor bir yol kalır. Bu safhada en büyük rol aslında yetişkinlere düşüyor bilindiği üzerine insanların en hızlı öğrendiği ve benimsediği çağ buluğ çağıdır. O çağlarda ebeveynler tarafından çocuklarına aşılanan her terim her hareket, yetişkinlik çağlarında ki karakteristik özelliklerinde oldukça etkili oluyor. Yapbozun parçası Bilimsel tezler, akademik başarılar insanın hayatına ne kadar önem katıyor ise, insanın benliğini bilmesi kültürünü benimsemesi de bir hayli önemli bir noktadır. Hayatın haz noktalarından bir sebebi de burada yatar aslında okudukça, duydukça fikir sahibi olup, gezip gördükçe benimseyip tecrübe etmeli insan. Mantıyı gidip Kayseri ‘de yemeli, gidip Rize’de içmeli mesela… Kaz dağlarının ülkemizin akciğeri olduğunu bilip, Mezopotamya’nın mirası, tarihin en büyük kaynaklarından birinin Doğu Anadolu olduğunu bilmeli. İnsan ilk olarak gözünün önünde bulunan, bir adım uzağındakinin kıymetini anlamalıdır. Türk Milleti olarak bu konuda bir hayli şanslı konumdayız … Elimizin altındakinin kıymetini anlayıp üstüne yoğunlaştığımız zaman aslında en büyük hazineye eriştiğimizin farkına varacağız. Bunun adına ise çoğu insana basit ama bir o kadar kişiden kişiye göre değişen Türk Genel Kültürü diyeceğiz.
