Hamilelerde Göbek Fıtığı Göbek fıtığı, genellikle göbek deliği çevresinde oluşan, zayıf bir kas bölgesinden dışa doğru bir organ ya da dokunun çıkıntı yapmasıdır. Anne karnındaki bebeklerde göbek kordonunda ve çoğu 5 yaşına kadar kendiliğinden geçen fıtıklar görülebilir. Ayrıca yetişkinlik, yaşlık ve en çok da hamilelik döneminde de bu fıtıkları görmek mümkün.
Yazı İçeriği
Anne karnından yetişkinliğe her dönemde karşılaşılabilen bir problem olan göbek fıtığı, en çok hamilelikte görülür dedik. Bunun en büyük nedeni hamilelik döneminde karın iç basıncının artması ve bu durumun fıtık oluşmasına zemin hazırlamasıdır.
Hamilelik döneminde fark edilen bu durum, hamilelik esnasında oluşmuş olabileceği gibi hamilelik öncesi olan fıtıkların büyüyüp fark edilmesi şeklinde de olabilmektedir. Nohut büyüklüğünden portakal büyüklüğüne olabilen bu fıtıklar ağrılı ya da ağrısız olabilir ve dışarıdan fark edilememe durumu da vardır. Teşhis doktor tarafından elle muayene ve çeşitli tetkikler sonucunda konur.
Doktorlar, gebelik fıtıklarının hamilelikten önce fark edilmesi durumunda önceden; gebelikten sonra fark edilmesi durumunda gebelik sonrasında tedavi edilmesini öneriyorlar. Fıtığın durumu ve hekimin kararı doğrultusunda bazı hamilelerde normal doğum yapılabilirken bazılarında zorunlu olarak sezaryenle doğum yoluna gidilmektedir. Bunu fıtığın büyüklüğü belirlemektedir.
Hekimler hamileleri özellikle bir hususta uyarıyorlar. Sezaryenle doğum esnasında fıtığın da dikilerek tedavi edilmesi gibi tekliflerin kabul edilmemesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Çünkü bu tedavilerde, ilerleyen zamanda fıtığın tekrarlama ihtimali yüksektir. Dahası tekrarlayan bu fıtıklar öncekinden daha büyük ve tehlikeli fıtıklar olmaktadır. Bu nedenle tedavinin doğumdan sonraya hatta bazı durumlarda emziklilik dönemi sonrasına bırakılması önerilmektedir.
Göbek fıtıklarında en güvenilir tedavi yöntemi olarak yama yöntemi gösterilmekte. Uzmanlar bu yöntemle tedavi edilen fıtıkların tekrarlama olasılığının %1’lere kadar düştüğünü belirtirken dikilerek tedavi edilen fıtıkların yüksek oranlarda daha büyük fıtıklara sebebiyet verdiğini söylemekte. Açık veya kapalı ameliyat tercih edilmenin yanında, kapalı ameliyatın iyileşme süresi daha kısa olmakta.
Oluşan fıtıklara bağırsakların yerleşmesiyle çok şiddetli ağrılardan ölüme varan sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Fıtık boğulması olarak adlandırılan bu duruma karşı en küçük fıtıklar bile dikkate alınmalı ve biran önce tedavi yoluna gidilmelidir.
