Düğün Öncesi Kadın Psikolojisi Nasıl Olur?

21.07.2018
41
Okuma Süresi: 6 dakika
A+
A-
Düğün Öncesi Kadın Psikolojisi Nasıl Olur?
oy

Düğün Öncesi Kadın Psikolojisi Nasıl Olur? Kadınlar yapısı gereği erkeklere göre çok daha fazla duygusal olabilmektedirler. Kadınlar annelik gibi kutsal bir görevin sorumluluğunu taşıyabilmekte ve her zorluğa karşı direnç gösterebilecek kuvveti kendilerinde bulabilmektedirler. Zaman zaman değişimlerin getirdiği zorluklar insanları yorabilmektedir. Kadınlar için bu değişimler hayatlarının belli kırılma noktalarında bulunmaktadır. Peki, noktalar nelerdir? Kadınlar bu değişimler karşısında nasıl tepkiler vermektedirler?

 Evlilik Psikolojisi

Endişe ve beklentiler eş seçiminde olan kadın için hayli düşündürücü bir süreç olmaktadır. Bu süreçte uyumlu olup olunmadığı, maddi beklentiler, kariyer düzeyleri, ahlaki edinimlerin uygunluğu, sevgi ve saygının varlığı ince elenip sık dokunma ile tartılmaktadır. Evliliğin mutlu ya da mutsuz hayat için bir anahtar vazifesi gördüğü söylenmektedir.

Düğün Öncesi Kadın Psikolojisi Nasıl Olur?

Kişilerin evlilikten beklentilerinin ortak paydada buluşup buluşmaması, erkek ve kadının hayat felsefeleri ile alakalı olduğu düşünülmektedir. Ayrı çevrelerde yetişen, farklı adet, inanç ve geleneklerle büyüyen kişilerin evlilik beklentilerinde aynı noktada buluşmasının zorlaşacağı ifade edilse dahi bunun aksinin gözlemlendiği çokça görülmektedir.

Karar aşaması geçildikten sonra, aynı gözlemlerin ailelerin uyumu için de geçerli olması, evlenecek çiftlerin aileler adına attığı olumlu adımların ardından düğün serüveni başlamaktadır. Düğün telaşesinin stresi hem kadın hem erkek için eğlenceli olduğu kadar yorucu da geçmektedir. Düğün Öncesi Kadın Psikolojisi Nasıl Olur?  Yeni bir yuvanın kurulması için maddi ve manevi emek sarf etmek gerekmektedir. Bu aşamalarda kadınların zevklerine uygun eşyaları bulabilmek, istedikleri gelinliği giyebilmek, güzel bir düğün geçirme istekleri ön plana çıkmaktadır. Birbirini anlamaya çalışan çift adayları arada oluşabilecek gerginliği de önleyebilmektedirler.

Ayrılık Ve Zor Süreçler

Kadın için en zorlu süreçlerden biri olan anneden, babadan ve büyüdüğü evden ayrılmak sayılabilmektedir. Yeni bir insanla yuva kurma endişe ve telaşesi yanı sıra, evden ayrılma bu aşamadaki gelin adayları için zor olmaktadır. Adetlere göre gelin çıkması, kına gecelerinde eline kına yakılan gelinlerin ağlamaları bu duyguya işaret etmektedir. Alakalı birçok atasözü de günümüze kadar gelmektedir.

Aslında kesinlikle emin olduğunu düşünen, beklentilerinin fazlasıyla üstünde olan birisi ile evleneceği için havalara uçan çoğu gelin adayının, tam da evlilik arifesinde hissettiği tek şey huzursuzluk ve gerginlik olabilmektedir. Bu psikoloji halinin geçici olduğu bilinmeli ve sakin kalınmaya çalışılmalıdır. Tıp dilinde buna evlilik öncesi sendrom da denilmektedir. Kişilerin kendi ve eşinin sorumluluklarını gerçekten yerine getirip getiremeyecekleri konusunda yoğun endişelere kapıldıkları görülebilir.

Duygusal bir kaos haline gelebilen bu endişeler evlenecek kadın için pek iyi hissettirmemektedir. Evliliğe hazırlanan her kadının yaşayabileceği bu durum psikologlar tarafından oldukça normal bulunmaktadır. Uzmanlar evliliği pembe bir bulut olarak, kusursuz ve sıkıntısız bir hayat arkadaşlığı olarak görmenin düş kırıklığına sebep olacağını ifade etmekte ve bu şekilde bir yaklaşımda bulunulmamasını önermektedir. Düğün alışverişinde iki taraf arasında oluşan gerginlikler, kız için üzücü olmakta ve mutluluğuna gölge düşürebilmektedir. Fazla beklentiler içine girilerek istenilen şeyler olmadığında hayal kırıklığına uğramak yıkıcı olacağından, iki taraf arasında fikir birliği sağlanmalıdır.

Evlenmeden Önceki Kadın Psikolojisi

Evlilikte eşten beklentilerini karşılayamama endişesi de evlilik arifesinde gelinleri düşündüren konulardandır. Evlendikten sonra özgürlüğüm kısıtlanır mı? Ya da bir evin sorumluluğunu alabilir miyim? İleride iyi bir anne olabilir miyim? Eş olarak seçtiğim kişi çocuklarıma doğru bir babalık yapabilir mi? Gibi soruların sıralandığı endişelere kapılabilmektedirler. Bu sebeple nişanlılık dönemi çiftlerin birbirini tanımaları için ayrılmış iyi değerlendirilmesi gereken sürelerdendir. Sağlam temeller üzerine kurulan evlilikler için kişilerin gerçekçi beklentileri olması önemlidir.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.